BASKI MERKEZLERİ
Human Design sisteminde insan vücudunun tam ve kaliteli bir yaşam sürmesi için gerekli tüm enerjinin dağıtılmasının ve dönüştürülmesinin gerçekleştiği Dokuz Merkez bulunur.
Merkezlerin her birinin kendi sorumluluk alanı var.
Her sorumluluk da merkezlerin insan vücudunda ki hareketini gösterir.
Dokuz merkezden BAŞ ve KÖK merkezlerinin hareket sorumluluğu baskı olarak adlandırılır.
BAŞ ve KÖK merkezleri de sahip oldukları mekanik doğrultusunda baskının işlevi değişir.
Baş merkezi yukarıdan, bilmek – anlamak – şüphelenmek – kavram kargaşasından çıkmak dürtüsüyle fikirlerde netleşmek üzerine kozmik veya kolektif ilham baskısı yaratıyor.
Kök merkezi de aşağıdan, zamansal ve fiziksel yapma dürtüsünden özgürleşmek için adrenalin üretimiyle hayatta kalma baskısı yaratıyor.
Bu iki baskı merkezi bilmemize” yani düşünmemize, yapmamıza ve hayatta kalmamıza destek olur.
Öz olmayan benlikler bu baskıyı, fikirsel ve eylemsel olarak acele et! Şeklinde değerlendirince baskıların sağladığı destek, stres ve endişeyle depresyona dönüşebilir. Çünkü bu iki baskı bir araya geldiğinde bedende güçlü bir dirençle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Hal böyle olunca da alttan yukarıdan sürekli bir pres içinde olursunuz o pres sizi basıyor basıyor basıyor ve o baskıdan kurtulmak için öz olmayanda karar verme eğilimine gidebiliyorsunuz. Mesela: zihin diyor ki “yapacak o kadar çok iş var ki bir an önce bitirip özgürleşmeliyim” beden de yapacak enerjisi olmadığı halde yapmak için kendini zorluyor.
Bu ciddi bir baskı eğer Baş ve kök merkezinin baskısı olmasa yani bilmek, yapmak ve acele etmek gibi dürtüler olmasa belki sabah yatağımızdan kalkmayız. Çünkü gezegenin içinde sabah kalk diyen homojenleşmiş baskılar var. Öz olmayan benlikte bu homojenleşmiş baskı yorumlarıyla koşullanma eğiliminde.
Bu baskılar olmasaydı bilmekle ilgili bizi tetikleyen ittiren bir şeyler olmaz ve ya bir şeylerin yapılmasıyla ilgili bizi tetikleyen hiç bir şey olmazdı. Bunları yapmak zorundayız başka yolu yok yapısı tamamen homojenleşmiş bir bilinçten geliyor ve biz öz olmayanda bunlara kendimizi mecbur hissediyoruz. Durum böyle değil öz benliğinize uyandığınızda her şeyin süreç içinde netleştiğini ve acele ederek kendinizde direnç geliştirdiğinizi görmeniz gerekir.
Öz benlikte baskıların keyfini sürersiniz çünkü süreç içinde gelişeceğini ve netleşeceğini bilerek süreçten eğlence-mizah yaratırsınız.
Hayatınızda ki baskıyı görmeniz gerekiyor çünkü kök ve baş merkezlerinden gelen baskılar oldukça ilginç bir mekanizma ve sizi öz olmayan da sağlıksız ve depresif yapabilirken öz benlikte sağlıklı ve bilgelik sahibi bir kişiliğe dönüştürebilir.
Baskı merkezlerinizi kavramak için Atölye çalışmalarına katılabilir veya kişisel baskı analiz raporlarınızı alabilir ya da bireysel seans çalışması talep edebilirsiniz.
Nalan Kahraman
Baskı merkezleri makale ve görsellerinin tüm telif hakları Nalan Kahramana aittir. Ancak 
logosuyla kullanılabilir.
